Sosyal Medya

Makale

Kızımın ‘İyilik Defteri’

tarihinde yayınlandı.

Kızım İmam Hatip orta kısmında okurken, bir akşam elinde bir defterle çıka geldi. Öğretmeni bunun bir yarışma olduğunu söyleyerek bütün sınıfa dağıtmış. Her gün bu defterin sağ sayfasına yaptıkları iyilikleri yazacak ve bunu bir ay boyunca kesintisiz sürdürecek. Toplanan defterlerden jüri tarafından belirlenen üç kişiye hediye verilecekti. ilk günlerde hediye almak hevesiyle irili ufaklı iyiliklerini yazmakta zorlanamayan kızımı, günler geçince aldı bir düşünce. Aynı şeyleri yazmanın ona kazandıramayacağı endişesiyle yeni iyilikler arar oldu. Komşumuz Mahire teyzeye yardıma gidiyor, kapılarda bırakılan çöpleri atıyor, giriş kattaki havai fişek gösteri sonrasında geçirdiği travma ile konuşmayı bırakan küçük Kerem ile ilgileniyordu. Fakat sayfa büyüktü ve yazdıklarının azlığı onu üzüyordu. Bir ara hadislerde Peygamberin tavsiye ettiği iyilikleri birlikte gözden geçirmiştik. Her konuda konuştuğu sınıftaki kız arkadaşlarına bu sıkıntısından bahsedemiyordu zira bu bir yarıştı ve onlar rakipleriydi. Üstelik ucunda ödül vardı.

Bu yoÄŸun ve yıpratıcı ayın son günlerinde yaptığı gözlemlerle çok önemli bir sonuca ulaÅŸtı. Ev iÅŸlerinde yardımcı olduÄŸu annesinin sabah namazı sonrasında  baÅŸlayıp geç saatlere kadar süren ev mesaisinde, yaptığı karşılıksız iyiliklerin sadece bir gününü yazsa defterin tamamı doluyordu. Belki de bu yarışmayı düzenleyen pedagogların asıl istediÄŸi sonuç buydu. Yani en yakınımızdan itibaren insanları iyilikleri üzerinden gözlemlemek ve onların bu davranışlarını önce takdir etmek sonrasında da iyilikler üzerinden rol modelimizi belirlemek.

Defteri dolunca babaannesine gösterdi. Neden sol sayfaların boÅŸ olduÄŸu sorulunca oraya kötülüklerin yazılacağını ve bunun istenmediÄŸini söyledi. Aslında o sayfaları doldurmak o kadar da zor deÄŸildi. Zira nasıl kötülük yaparım diye düşünmeye gerek yoktu bu konudaki örnekliklerin çokluÄŸu sayfayı doldurmayı kolaylaÅŸtırıyordu. Ama iyilik yapmak öyle mi? Bu konuda düşünmek ve takdir görmeyi beklemeden iyiliÄŸi sürdürülebilir bir iradeye dönüştürmek gerekiyordu…

Geçen yıl yirmi üç yaşımda yazdığım günlüğümü baştan sona okuduğumda altüst olmuştum. Zira o güne ait değerlendirmelerimle bugünden bakıp gördüklerim arasında büyük uçurumlar vardı. Neyse ki Ahmet hocam ve mümin kardeşlerim sayesinde o günlerin acemiliğiyle yaptığım hatalarımın sonuçlarını az hasarla atlatmışım. Kızım da benim yaşıma gelip iyilik defterini okuduğu zaman, iyi niyetin ve saflığın hakim olduğu gençliğine özlem duyacak, acemice yaptığı çıkarımlara ise gülüp geçecek. Ama bir an olsun, bugün olsa bu deftere ne yazardım diye düşünmeden edemeyecek.

Ä°nsan geçmiÅŸ hakkındaki fotoÄŸraflara veya yazdıklarına bakınca deÄŸiÅŸtirilemez  hatalarını görüyor ama müdahale edemiyor. Bu konuda çekilen acziyet kiÅŸiye ahirette kendi siciline baktığı anı tefekkür etmesine kapı aralamalıdır. Gençlik günlerimiz söylendiÄŸi üzere geride kalmadı aksine hesap gününde açılmak üzere bizi beklemekte. Ahirette, ÅŸu an gençlik günlerine müdahale edemeden yaptığımız mecburi deÄŸerlendirme benzeri tüm hayatımıza baktırılacağız üstelik tüm vücudumuzun ÅŸahitlik edeceÄŸi o gün niyetlerimiz de iÅŸin içine katılacak…

Kuran okuyanlar iyilerin sicillerinin saÄŸ tarafından, kötülerin sicilleri ise de sol yanlarından verileceÄŸinden haberdardır. Hesap öncesi sicillerin saÄŸdan veya soldan verilmesi direk gidilecek yeri belirlemesinin bilgisi, elimizi ayağımıza dolaÅŸtırmalıdır. Müslümanlık iddiasındakiler artık,  baÅŸa kakmadan ve dünyevi bir karşılık beklemeden yaptıkları iyilikler üzerinden deÄŸil , baÅŸarıları, kazançları, rejim yandaşı kalabalıklara ait mensubiyetleri, aile kökenleri, dokunulmaz makamları, eleÅŸtirilemez unvanları üzerinden anılmakta. Yani artık cenaze öncesi sorulan ‘nasıl bilirsiniz?’ sorusuna verilecek cevaplar geçmiÅŸe nazaran farklılık arzediyor.

Sahi  bugünlerde saÄŸdaki meleÄŸiniz sizce hangi iyiliklerinizi yazmakla meÅŸgul?

Ve Biz, her bir insanın kaderini kendi çabasına baÄŸlı kıldık. Nitekim Kıyamet Günü onun önüne, (dünyada yapıp ettiÄŸi) her ÅŸeyi kayıtlı bulacağı bir sicil koyacak (ve diyeceÄŸiz ki):) ‘(Åžimdi) oku sicilini!’ (denecek,) ‘(çünkü) bugün kendi hesabını kendin çıkaracak durumdasın!’(Ä°sra / 13-14)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.